22 Mart 2008 Cumartesi

Korkunç olaylar

korkunç bir gece
bi gece vakti annemler teyzemde idi ben ve ablamtek başımıza idik.elektirikler kesildi.ben çok korktum.ablam mum aramak için mutfağa gitti.yarım saat olduu halde ablam gelmedi.´´abla bana saklanıyorsan hiç sırası deil.ve ne olduysa o an oldu.pencerede kanlı eller vardı.çıglık attım.hemen mutfaga koştum.ablam orada bayılmıştı.ablamı uyandırmaya çalıştım.ablam henüz uyanmamıştı kapı çaldı korkakorka kapıyı açtım ve o an elektirikler açıldı kabıdaki ablamdı mutfaga koştum ve orada ablam yoktu.kabıdaki ablam ise daha demin ki yatan kımdi ablama nerede oldugunu sordum oda bana ´´mum yoktu bense sana çarşıya gittigimi soledim dei.ve şimdi 18 yaşındayım deliler hastahanesindeyim

ışıkları açmadığın için memnunmusun
Bir gün İngiltere'de bir evde çok iyi iki arkadaş varmış.Bunlardan biri bir gün baska bir arkadasına ders çalışmak için gitmiş.Arkadasıyla vedalaşıp gitmiş.Evden 100 metre uzaklaşınca kitabını unuttuğunu anlamış ve eve geri dönmüş.Eve girdiğinde heryer karanlıkmış.arkadasının uyuduğunu sanıp lambayı acmamış.Yukarı çıkmış ve kitabını alıp gitmiş.Eve döndüğünde odaya girmiş ve heryer kan içindeymiş.Duvarda kızın kanıyla yazılmış bir yazı görmüş.''ışıkları acmadığın için memnun musun?''

korkulu rüya
O gün korkutucu bi perşembe gecesi idi.Yatsı namazını kılmamıştım.İçim sinmeyerek yatağa girmiştim,uykuya dalmıştım artık.Nedense uykuyu namaza tercih etmiştim lakin bu büyük bir hata idi.Neyse uyuyordum,sonra fevkalade korkunç bir rüya görmeye başlamıştım.Kendimi yine yattığım yerde görüyordum,vakit de gece idi.Sonra odada kendimi uyuyorken görüyordum.Mışıl mışıl uyuyordum.Kendimi şöyle bi temaşa ediyordum,gecenin sessizliğiyle dolmuştu uyuduğum oda.Sonra aniden rüyada iken yatsı namazı kılmadığım aklıma geldi.Ardından fevkalade yüksek sadalar işitmeye başladım.Bi yatakta yatan kendime bakıyordum bi de kara suratlı ilginç yaratıklara.Halimin pek elim ve vahim akıbetle biteceğini sezmiştim.O siyah suratlı koca yaratıklar 3 taneydi.Kendimi yatakta izlerken korkup kendi içime girdim,yani riya bitmiş uyuyordum.Uyku ile uyanıklık arasında bir safha geçiriyordum.O koca 3 yartığın varlığını sezdim.Sırtıma,kafama müthiş basınç uygulanıyordu.Yani üstümde bir ağırlık varmış gibiydi ama hafifti.Sonra uykudayken içimden Ayet-el Kürsi okumak geldi.Uykudayken ruhum Ayet'el Kürsi okuyor ve Besmele çekiyordu.En sonunda 3 yaratığın sesi kesildi ve gittiler.Ondan 5 dakka sonra uyandım ve kendim Ayet'el Kürsi okudum.Biliyordum bu yatsı namazını kılmamamın cezası idi.Allah biliyor bir de ben biliyorum bunu.Siz siz olun her zaman BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM deyin ve rica ediyorum namazlarınızı kılın.İnanmak istemeyenler inanmasın.Ama bu olay gerçek.

öldüren saç modası
1970'lerde, saçları dimdik, yukarıya doğru kalıp gibi yaptırmak moda olmuş. Buna uymak için insanlar saçlarını yaptırıyo, haftalarca da yıkamıyolarmış. Bir liseli kız, okulundaki en yüksek saç yarışmasını kazanmak için saçlarını bu şekilde yaptırmış. Eve dönerken saçları örümcek ağına takılmış ama farketmemiş. Okuldaki yarışmayı kazandıktan sonra saçlarını birkaç hafta yıkamamış. E havasını atacak ya, banyoya kafasına bi torba geçirip giriyomuş. Bi gün okulda sınav olurken kız aniden, şak diye bayılmış. Hastaneye kaldırmışlar, fakat maalesef kurtaramamışlar. Doktorlar ölüm nedenini anlamak için otopsi yaparken, kızın saçlarını aralayınca morgu binlerce örümcek basmış. Meğerse kızın takıldığı ağdaki örümcek, kafasının içine yumurtlamış ve o örümcekler sonraki birkaç hafta da kızın kafa derisini kemirip beynine girmişler. Bu olaydan sonra Amerika'da, saçlarını öyle havaya doğru yapmak.

şeytan
Yıl 1994 temmuz ayı cumartesi akşamı.. Ben ve kardeşim o akşam yemek yiyorduk ve aniden zil çaldı, kapıyı annem açtı.Kapıda olan kişiler arkadaşlarımdı ve bizi aşağıya çağırıyorlardı saat 10.00'na geliyordu sofradan kalkar kalkmaz aşağıya indik arkadaşlarımızla her gece korkunç hikayeler anlatırdık, (Gece dedim çünkü sabahlara kadar oturur hikayeler anlatır oyun oynardık) her kafadan bir hikaye çıkardı ortaya ama birbirimizi korkutmak için yarış yapardık.O akşam herkez hikayesini anlattıktan sonra oyun oynamaya karar verdik, o zamanlar 11 yaşındaydım ve saklanbaç oynamayı çok seviyordum. Ebe saymaya başladığında herkes yerini almıştı ve bende, tabiki ben o anki olacak olaylardan haberdar değildim, kim bilirdiki şeytanı karşımda göreceğimi neyse konuya geçelim ben yerimde ebenin saymayı bitirmesini bekliyordum ebenin saydığı binanın yan tarafındaydım ebebin sayması bitmediği için sıkıntıya girmiştim o, an arkamı dönmemle dona kalmam bir olmuştu şimdi şeytanla karşıkarşıyaydım o herkesin bildiği gördüğü bir tipten değildi (tabii ki görenler için..) 2 metre boyu,yumruğum kadar iri ve kıpkırmızı gözleri çatal biçiminde uzun asası 2 adet iri buynuzları ve üstünde siyah birşeyi vardı ama ayakları yoktu evet yanlış okumadınız ayakları yoktu adeta uçuyordu o, anda vücudum çözülü vermişti hemen bahçenin ortasındaki kuyunun arkasına saklanmıştım ebe ağladığımı duyunca hemen arkadaşlara haber verdi bu şeytanı yakın arkadaşımda görmüş ve oda çok korkmuştu. (ismini vermeyeceğim.) Ve bu olaylardan sonra her pisliğin yanında cinlerin olduğuna şaitlik ettim. Ertesi sabah şeytanı gördüğüm yere geldik orada bulunan ev bomboştu evin içinde bir el vardı ve sanki el bizi seyrdiyordu önce inanmadık sonrada banyoda gördük ev zemin kattaydı banyonun penceresinden içeri yumurta kartonu attık ve karton geri geldi ve bu olay bi kaç defa gerçekleşti ne zaman oraya gitsek üst kattakilerin kızını yerde baygın buluyorduk ve bu olaydan sonra bişey farkettimki ne zaman korkunç hikayeler anlatsak ozaman kötü şeyler oluyordu ama anlatmayıda seviyorduk. Bu yüzden siz siz olun sakın korkunç şeylerden bahsetmeyin eğer cinlerden bahsedecekseniz kötü varlıklar diye konuşun, bunu sakın unutmayın..

mezarlıktaki yangın
Şu an 17 yaşındayım ve olay bundan 3-4 sene evvel YAŞANMIŞTIR. O yaz en büyük zevkimiz arkadaşlarla gece aşağı inmek idi ve hemen hemen indiğimiz her gece birbirimize korku hikayeleri anlatırdık. Anlattığımız hikayeler genelde kendi hayal ürünümüz olurdu fakat anlatırken sanki yaşamış gibi anlatırdık ve kendi uydurduğumuz hikayeye o ortamın verdiği gerilimle kendimiz de inanır ve korkardık. İçimizde en çok hikaye anlatan Nedim diye bir arkadaşımız idi. Nedim yaşça bizden büyüktü ve bizi korkutmayı iyi başarıyordu açıkçası. Yine böyle bir gecede Nedim bize çok ilginç bir hikaye anlattı. Hikayeye göre bazı insanlar sebepsiz yere içlerinden gelen bir ateşle küle dönüşecek kadar yanıyorlarmış. Bu yanma o kadar çabuk gerçekleşiyomuşki, kendisini kurtarmaya zamanı olmuyormuş kurbanın. Ayrıca bu olay kurban yalnızken gerçekleşiyormuş, yani görgü tanığı olmuyormuş hiçbir zaman. Bu anlattığı hikaye ilginç olduğu kadar inandırıcı gelmemişti çoğumuza. Fakat Nedim evinden getirdiği ansiklopedi de yazılanları bize gösterince tüylerimiz diken diken olmuştu hepimizin. Bu olaylar gerçek yaşanmış olaylar olarak anlatılıyordu ansiklopedide kanıtları ile. O gece eve koşar adımlarla çıktım ve bütün gece gözlerime uyku girmedi. Ertesi gün ise belki hepimiz için hayatımızın en korkunç günü olmuştu. Gelen habere göre Nedim bir sokak arasında ölü bulunmuştu ve işin ilginç yanı Nedim'in gömüldüğü mezarlıkta 1 hafta sonra yangın çıkmıştı ve bütün mezarlar yok olmuştur.İnanmayan arkadaşlar eski gazeteleri karıştırabilirler. Tarih: 3 Eylül 1997, Mersin mezarlığı orman tarafında onlarca mezar yanmıştır..

yılan
1998 yılının Temmuz ayında saat 12 veya 1 tam emin değildim kapı çaldı.Evde herkes uyuyordu.Ben o zamanlar 13 yaşındaydım.Korka korka kapıyı açtım ve bir de ne göreyim kapıda upuzun bir yılan!Yılanı görür görmez çığlık attım ve bayılmışım.Uyandığımda sabah olmuştu.Annem o saat kapının önünde ne aradığımı sordu.Bende yılan gördüğümü anlattım.Benim rüya gördüğümü söylediler.Geldiklerinde yılan falan olmadığını söylediler.Neyse ertesi günün gecesi uyuyamıyordum.Her an kapı çalacak diye korkuyordum.Maalesef korktuğum başıma geldi.Kapı çaldı.Hemen annemin yanına gidip onu uyandırdım.Kapı o zaman hala çalıyordu.Anneme söylediğimde bana inanmayıp,kapı zilinide duymadığını söylüyordu.Aklımı oynatacak gibi oldum.Sonra beni yatağıma götürdü.O gidince kapıyı korkarak açtım.Bu sefer karanlıktı ve hiçbirşey yoktu.Kapıyı kapatacakken bir ses duydum ama hemen kapıyı kapattım.Delikten baktığımda ise temiz yüzlü güzel bir kız gördüm.Hemen kapıyı açtım.Keşke açmaz olaydım.Kocaman gözlü ayakları olmayan elimde asası olan bir şey gördüm ve bağırdım.O hemen yok oldu.Sabah uyandığımda elime bir not sıkıştırılmıştı.İçinde belki bir gün başarırım yazısı vardı.Şuan 34 yaşındayım fakat zannediyorum hala başaramamış.

dehşet gece
Arkadaşlarımla bir köyü ziyarete gittik Trakya köyü idi.İçkiler hızla gidiyordu. Ben patikadan köy bakkalına gittim dönüşte önüme bir yılan çıktı .Arapça Allahın izniyle önümden çekil dedim ama çekilmedi bende Cin değil deyip bastım üstüne (karayılan zararsız )yarım saat sonra 2 jandarma gelip beni sordu kıyafetimle ismimle değil neyse ben gittim jandarmayla ama araç yoktu yürüyerek gidiyorduk, tam yılanı ezdiğim yere gelince birden bir mahkeme salonuna benzer ortam kuruldu dehşete düştüm bağırdım ama kimse duymuyordu .Hakime benzer yaratık benden birinin şikayeti olduğunu söyledi kim dedim o anda bir bacağı ve kolu kırık bir adam geldi ve bağırarak; --Bu yaptı beni ezdi şikayetçiyim damarlarını tıkayıp öldürmek istiyorum.(cin çarpması denen şey budur bilmeyenler hocaya sorsun) Hakim;--bana anlat Türkçesi allahın izniyle yolumdan önümden çekil demek olan cümleyi söyledim dedim fakat kolu bacağı kırık adam atlayıp yalan dedi birden olay yeniden oluştu evet benden 2 tane vardı aynı olaylar oluyordu ve ben izliyordum hakim karar verdi o adam kılğındaki Cin'i astılar beni jandarma kılığında eve geri götürdüler ve kendilerinin Cin olduğunu söylediler adalet yerini buldu o mahkeme benim aklımı başıma getirdi artık içmiyorum ama çok namazda kılmıyorum alışkanlık napalım o asılı adam ertesi gün birçok köylü tarafından iple boğulup asılmış bir karayılan olarak görülmüş (arkadaşlarım söyledi) bastığım yar hala duruyormuş.

otostopçu hayalet
Adamın biri, bi cumartesi gecesi evine dönüyomuş. Birden 15-16 yaşlarında sevimli bi kızın yolun kenarında otostop yaptığını görmüş. Adamın da aynı yaşlarda iki kızı varmış. Hemen arabayı kızın yanına yanaştırmış, "Gece yarısı böyle ıssız bir yerde n’apıyosunuz Allah aşkına? Bu saatte otostop mu yapılır?" demiş. Kız, "Uzun hikaye. Rica etsem beni evime götürür müsünüz? Buraya çok yakın. Bu iyiliğinizi ömür boyu unutmam" diyerek arka koltuğa oturmuş. Kızın üzerinde cicili bicili, hoş bi elbise varmış. Evinin adresini vermiş. Gerçekten de yakınmış ev. Adam eve vardığında önünde durmuş, "İşte geldik küçük hanım" diyerek arka koltuğa dönmüş ama arkada hiç kimse yokmuş. Gözlerine inanamamış tabii. Hemen arabasından inip evin kapısını çalmış. Beyaz saçlı, çok yorgun görünen yaşlı bi kadın açmış kapıyı. Adam heyecanla, "Bana inanmayacaksınız ama yoldan küçük bi kız aldım. Bana buranın adresini verdi ama tam geldiğimizde..." Yaşlı kadın adamı susturmuş, "Biliyorum, biliyorum" demiş, "Sonra da ortadan kayboldu di’mi? Bu başımıza ilk defa gelmiyor. Her cumartesi akşamı aynı şey olur..." Meğer kız bir cumartesi gecesi diskodan dönerken trafik kazası geçirmiş ve oracıkta ölmüş. Şimdi her cumartesi gecesi kazada öldüğü yerden otostop yapıp evine gelmek istiyomuş ama bunu bugüne kadar başaramamış. Kadın bunları anlatırken adamın gözü piyanonun üzerindeki kızın fotoğrafına ilişmiş. Evet, kız aynı kızmış ve üzerinde de aynı elbise varmış..

kimse yokmu
O gece arkadaşlarla egleniyorduk bütün ışıkları kapatıp mum ışıgında oturuyorduk, mısırlar çerzler bittikten sonra ruh çagırmaya karar verdik çagırmamız biraz zor oldu ama o çoktan gelmişti istedigimiz bütün soruları sorduk ama o bize yazı yazarak cevaplıyordu daha sonra bu ruhlar çogalmaya başladı kovmak istedik ama bize bi şartla dedei birinizin bacagının kılını yakmam gerekir dedi. Ben zaten gözlerimi açamıyardum açsam biliezaten görünmüyordu neyseki arkadaşımın bacagının kılını yaktılar gidin dedigimizde biz gidiyoruz arkamızdan siyahlar geliyo diye kagıda yazdılar herşey şimdi başlıyodu yüzleri güzükmeyen ama oldukça karaya bürünmüş iki kişi vardı hepimizin arkadaşlarımın ve benim ne zaman ölecegimi söyledi ve gitti 2 ay önce Idil arkadaşımızı kaybettik ve onun dedigi doru çıktı ve ben şimdi çok korkuyorum ailelerimizi bu duruma inandıramıyoruz arkadaşlar dualarınız bizde olsun..!

kanlı perdeler
Bir yaz günü arkadaşlarla bizim sitede oyun oynuyorduk.gece sularıydı,oturduk, konuştuk, sonunda canımız sıkıldı ve saklambaç oynamaya karar verdik.Ben arka tarafta bulunan çok eski yıkık dökük evin içine saklanmaya karar verdim.Kapıyı ittim girdim,girmez olaydım.Evin içinde yırtık perdeler vardı ve işin korkunç yanı hepsi kan içindeydi,korktum fakat benim kendime özel saçma batıl inanışlarım vardı.Bu yüzden çığlımı içimden attım,kendi yüzümü tahmin edebiliyordum.Gözlerim kocaman olmuş ve mosmor olmuşum.İçerden sanki sesler geliyordu çekiçle biryere vuruyormuş gibi,orayadoğru gittim ama içimden gitmemek geliyordu.ne yazıkki merakımıda yenemiyordum.Girdim kanlar vardı, neolduğunu anlayamadığım bir varlıkyüzünü bana döndü.bir çığlık atmışım ki arkadaşlarım duymuşlar ve gelmişler.Onlara herşeyi anlattım.içeri girip baktılar ama birşey görmemişler,çok garipti,ondan sonra birdaha bilmediğim yerlere gitmedim.( olaya inanmayanlar 2001 ingazetelerini karıştırsınlar.haziran ayı.)

dikkat!!!
Arkadaslarla bir kac kez seytan cagirdik, ama korkutmuyordu bizi cünkü gelmemisti... ama ... sonra... Bir gün yine cagirdik, ama bu sefer ikimiz arkadasimla ve sonra geldi ... Bizle ilk oynadi ve bizde onla .. ama sonra... is cittiye döndü, arkadasim (s) dediki bize kendini göster ilk basta hayir yazi geldi ve sonra evet ve birden... Cok kötü ses duyuldu korktuk aynaya dogru bakin diye yazi geldi ve bizde baktik.. sonra olacaklari sizde düsüne biliyorsunuzdur ...... ONU GÖRDÜK !!! ama birden yok oldu!!!! sonra yine yazi geldi gidiyorum diye, ama yine gelicem. Bütün gün uyuyamadim arkadasimla!!! gelmedi, ama sabah kalktigimizda ikimizde farkina varmadik ikimizinde elinde cizikler vardi buna inanin cünkü bu herkezin basina gelir ve sakin onun ismini almayin.. YOKSA SIZE DOGRU GELIR!!!!!

ses
Bir akşam saat 9-10 civarlarında arkadaşlarımla korkunç hikayeleri birbirimize anlattıktan sonra bi arkadaşımın babası köye eşyalarını taşıyolardı az sonra bahsedeceğim bi arkadaşla adamlara yardım ettik.Onlar gittikten sonra biz dinlendik ama susamıştık.Su içmeye gidiyoduk etrafta sadece sokak lambasının ışığı vardı su içmeye gittiğimiz yer bir inşaatın zemin katıydı.Su içmeye başladık ilk arkadaşım içti sonra ben.Arkadaşım ÜÇ HARFLİLERE çok inanırdı onun aklına hemen şu geldi :"geceleyin yere su dökmek ÜÇ HARFLİLERİN (CİN) sofrasına su dökmekti ve Üç.Harf.. bu olaya çok sinirlenir su döken kişiyi çarpardı bunu bana arkadaşım anlattı bende ona "off sende bunlara çok kafayı taktın ondan mı korkuyon" dediğim sırada inşaatın arkasında garip kulak yırtıcı bir ses geldi arkadaşım ordan korkuyla uzaklaşırken ben arkama baka baka ordan uzaklaştım. NOT:Ben bir delil veremiyecem ama bu olay GERÇEK

Hiç yorum yok: